KALECİK TERUARI: KIZILIRMAK’IN VE HİTİTLERİN MİRASI

Kalecik teruarı, aşağıda sözünü edeceğimiz tüm fiziksel ve jeolojik özellikleri dışında olağanüstü bir tarih ve coğrafya birleşimidir. Öncelikle tarih olarak, 4 bin yıl öncesinden başlayarak Hattilerin ve Hititlerin oluşturduğu olağanüstü bir bağcılık ve şarapçılık kültürü Kalecik’in topraklarına işlemiş, adeta bu toprağın ruhu haline gelmiştir. Coğrafi bakımdan ise böylesine yüksek bir rakımda ve sert iklim koşullarında bağcılık yapılmasını sağlayan Kızılırmak olağanüstü bir belirleyici olarak karşımıza çıkar. Bu bakımdan Kalecik teruarı bizim için tüm klasik öğelerin üstüne bu iki bileşeni sunması bakımından büyük bir öneme sahiptir.

Kalecik teruarı, şarap üretimi için benzersiz bir ortam sunan toprak yapısı, iklimi ve coğrafyasıyla dikkat çeker. Kızılırmak Vadisi boyunca uzanan bu bölge, karasal iklimin sert etkilerini yumuşatan bir mikroklimaya sahiptir. Alüvyonlu, kumlu ve killi toprakları sayesinde bağlar ideal nemi alır ve üzümler derin köklenerek minerallerle zenginleşir. Yüksek rakımı ve gece-gündüz sıcaklık farkları, üzümlerin dengeli asiditeye ve yoğun aromalara sahip olmasını sağlar. Özellikle Kalecik Karası üzümü, ince kabuklu yapısıyla yumuşak tanenler ve meyvemsi aromalar sunarken, bölgedeki rüzgarlar bağları doğal olarak korur ve hastalık riskini azaltır. Geleneksel ve modern tarım yöntemlerinin bir arada kullanılması, bölgenin şaraplarına özgün karakter kazandırır.

Kalecik teruarı, şarap üretimi için benzersiz bir ortam sunan toprak yapısı, iklimi ve coğrafyasıyla dikkat çeker. Kızılırmak Vadisi boyunca uzanan bu bölge, karasal iklimin sert etkilerini yumuşatan bir mikroklimaya sahiptir. Alüvyonlu, kumlu ve killi toprakları sayesinde bağlar ideal nemi alır ve üzümler derin köklenerek minerallerle zenginleşir. Yüksek rakımı ve gece-gündüz sıcaklık farkları, üzümlerin dengeli asiditeye ve yoğun aromalara sahip olmasını sağlar. Özellikle Kalecik Karası üzümü, ince kabuklu yapısıyla yumuşak tanenler ve meyvemsi aromalar sunarken, bölgedeki rüzgarlar bağları doğal olarak korur ve hastalık riskini azaltır. Geleneksel ve modern tarım yöntemlerinin bir arada kullanılması, bölgenin şaraplarına özgün karakter kazandırır.